Bugüne kadar gördüğüm en anlamlı karikatürlerden birisini sizinle paylaşmak istiyorum. Bu karikatür bana toplumun nereden nereye geldiği, günlük hayatını nelerin oluşturduğu, nelere bağımlılık kazandığı ve buna benzer o kadar çok sayıda mesaj veriyor ki…

Televizyon ve İnsan

Televizyon ve İnsan

Size de fikrinizi soracağım ama ben resimden şunu okuyorum: Önceleri televizyonlarımız göbekli, bizler ise zayıftık. Şimdi ise denge değişti. Televizyonlarımız inceldi, onları seyretmekten saatlerce yerinde oturan bizler göbeklendik.

Televizyon ile 1974 yılında yakınlaştım. Babam, kardeşlerimle birlikte mahallenin kahvesine “Tatlı Cadı” dizisini seyretmek için kaçmamdan bıkmış, en azından evde durmamızı sağlamak için televizyon satın almıştı. Dizi dedim de, bir de “Uzay Yolu” vardı. Kanal tekti: “TRT”. Edremit’te Yunanistan kanallarını seyretmek de mümkün olduğundan, kanal değiştirmek istediğimizde yerimizden kalkıp televizyonun yanına gitmek zorunda kalırdık.

Şimdi uzaktan kumanda cihazı sayesinde, kanal değiştirmek için yerimizden bile kalkmıyoruz. Üstelik dizi sayısı da öyle 3–4 adet değil, yüzden fazla! Uydu sistemi var, kanal sayısı 1500! Daha keyifli bir seyir için gelişmiş ses sistemleri icat edilmiş, televizyonlar incelmiş ve netliği artmış. Yerinden bir türlü kalkmak istemeyen, az yürüyen, çok seyreden bizler de hareketsizlikten yağlanmaya ve sağlığımızı kaybetmeye başlamışız.

Ne dersiniz, haksız mıyım?