Kitlelerin sesi haline gelen sosyal medyada, çokça anılan bir kavram var: “Kurumsallık”. Genellikle, ilişkilendirilen başka bir kavramla birlikte geçiyor. Çoğunlukla da bir beklentiye, kurumsallık kavramı ile güç kazandırmaya çalışılıyor. Kurumsallığa “yakıştırılmayan” birçok konudan şikâyet ediliyor ve “Böyle olur mu?” deniliyor. Tersi de var elbette. Meselâ, personel servisi bulunan bir firma, “kurumsal” ilân edilebiliyor.
Konu: Hafta Sonu Mesaisi
Bu yazımda kurumsallık beklentisiyle birlikte anılan konulardan bir tanesini, Cumartesi mesaisini anlatmaya çalışacağım. Diğerlerini de başka bir yazıda açayım, uzamasın ve sizi sıkmasın.
Cumartesi günü çalışmamak kurumsallıktan mı gelir, çalışmak da kurumsallığa aykırı mıdır?
Kurumsallık Tanımı
“Kurumsal” kelimesi için TDK, “değişik birim ve fonksiyonlarıyla bir kurumun niteliklerine tam anlamıyla sahip olan” açıklaması getirmiş. “Kurum niteliği” sözünü anlamak için bir kavrama daha bakmalıyız: “Kurum”. TDK buna da “evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik” demiş. Bu incelemeye göre kurumsal olmak, “yapısal” davranmakla gerçekleşiyor.
Yani, olumlu veya olumsuz bir şeyden bahsetmiyoruz. Davranış tarzından bahsediyoruz. Burası önemli ve konumuz için anahtar niteliği taşıyor.
Konu Özelinde Kurumsallık
Tekrar Cumartesi mesaisine dönelim.
Yürürlükte bulunan iş yasasına göre, (aksi sözleşme ile belirtilmemişse) işgörenlerin haftada 45 saat çalışması gerekir. Genel uygulama da günde 7,5 saat üzerinden 6 gün çalışılması ve Pazar gününün dinlenme ihtiyacı için hafta tatili olarak bırakılması şeklindedir.
Ancak bazı firmalar, günlük çalışma süresini 9 saate yükseltip Cumartesi gününü mesaiden arındırmayı ve hafta tatilini iki güne çıkarmayı tercih ederler. Bunun, işveren veya işgören açısından bazı gerekçeleri olur.
Anahtarı kullanalım.
Gelelim zurnanın “zırt” dediği yere! Pekiyi, Cumartesi günü çalışmak veya çalışmamaktan hangisi kurumsaldır?
Lütfen hatırlayınız, yukarıda anahtardan bahsettim. Konuyu çözüme kavuşturacak şey, “kurumsallık” kavramının doğru anlaşılmasında yatıyor.
Cumartesi mesaisinin kurumsal olup olmadığı, onun yapısal olarak belirip belirmediği yani kurumun kararı olup olmadığı ile şekillenir. Kurumsallığı belirleyen, kurumun bu konuda ne yapılacağına dair bir tavır belirlemesidir. Yani Cumartesi mesaisinin olması da olmaması da, “incelenip, belirlenerek karara bağlandıysa” kurumsaldır. Eğer bir kuralı olmayan ve bazen yapılan bazen yapılmayan bir uygulama varsa, buna “kurumsallık” değil “durumsallık” denir.
Beklentinin Kaynağı
Küçük bir not: Kurumsallaşma adına önemli olan Cumartesi çalışmak veya çalışmamak değil, mesai günlerini belirlemiş olmaktır.
Hasan Baltalar (@HasanBaltalar)
3 Mayıs 2013
Beklenti, büyük ölçekli firmaların belirli nedenlerle Cumartesi mesaisini kaldırmalarından ve çalışanların da büyük firmaları kurumsallaşmış kabul etmesinden kaynaklanıyor. Böyle firmalarda bu mesainin olmaması da, her firmadan beklenen bir kurumsallık göstergesi haline gelmiş oluyor ve bu beklentinin karşılanmaması, yazımın girişinde yer alan Twitter akışında da gördüğünüz gibi çalışanların firmaları kurumsal olmamakla suçlamasına neden oluyor.
Biraz da mizah
Konuyu ilgili bir anımla sonlandırayım.
Yataş’ta planlama müdürlüğü yaptığım dönemde, Cumartesi günü öğleye kadar çalışılıyor ve bu birçok çalışanın canını sıkıyordu. Doğrusu Cumartesi’nin öğleden sonraki kısmı, çalışan olarak hiç bir işimize yaramıyordu.
Bir şef arkadaşımla görüşürken, konuyu genel müdüre götürmeye karar verdik. Problemi o zamanki genel müdür Sn Yavuz Altop’un kızına da açtık ve gerekçelerini anlatarak ikna ettik. Artık daha güçlüydük.
Bir toplantıda konuyu Yavuz Bey’e açtık. Yarım günlük mesainin verimli olmadığını ve firmaya zarar verdiğini anlattık. Şirket, bir tam günün (servis vs) maliyeti ile yarım gün çalışma yapıyordu.
Yavuz Bey, derin bir nefes alarak söze başladı. Kendisinin çok sevdiğim, karizmatik bir ses tonu vardır. “Haklısınız” dedi. “Bu verimli bir şey değil.”
Üçümüzün de yüzünde bir sevinç hali oluşmuştu. Birbirimize bakıyorduk. Bu hali aniden dağıtan ise Yavuz Bey’in yeni cümlesi oldu: “Cumartesi mesaisini tam güne çıkarmak lâzım!”
Tahmin edeceğiniz gibi, konuyu açtığımıza pişman olmuştuk. Böyle bir şey beklemiyorduk doğrusu. “Böyle kalsın” da diyemedik, çünkü verimsiz olduğunu savunmuştuk. Yavuz Bey’in espri yaptığını, daha sonra bu konuyu gündeme getirmemesinden anladık.
Yorumlar
Konuk
Yorum 3 (29 Mart 2017 10:18)
Konuk
Yorum 2 (14 Aralık 2016 12:09)
Konuk
Yorum 1 (15 Ekim 2016 11:05)
Yorumunuzla katkıda bulunun