Paylaşın!
Ah Şu Mühendisler
Hasan Baltalar
20 Nisan 2014 Pazar
10765 Görüntülenme
6 Yorum

Mühendislik, basit bir meslek türü olmaktan öte bir bakış açısı ve bir düşünme tarzıdır. Bu bakış açısına belirli bir eğitimden sonra mı ulaşılır, yoksa bu bakış açısına sahip insanlar ona uygun eğitimi mi tercih ederler bilmiyorum ama bu yazımda “mühendisliğin” bir parça eleştirisini yapmak istedim.

Öncelikle mühendis olduğumu ve mühendisliğe, çalışmalarım sırasında geliştirdiğim kendi metodolojime Kurumsallaşma Mühendisliği adını verecek kadar sevgi ve ilgi duyduğumu da saklamamalıyım.

Mühendisliğin Tanımı

Mühendislik bilimsel ve matematiksel prensipleri, tecrübeyi ve ortak fikirleri kullanarak insana faydalı ürünler ortaya koyma sanatıdır. Bir başka deyişle mühendislik, belirli bir ihtiyacı karşılamak için gerekli teknik ürün ve sistemi üretme sürecidir. Bu tanımdaki “sistem” kelimesi mühendislerin iş hayatı içerisinde rol aldığı alanı oldukça genişletir. Hemen hemen tüm sektörlerde ona ihtiyaç duyulacağı, apaçık bir gerçektir.

Mühendisler bir ürünü en ince detayları ile tasarlar, planlar ve daha sonra onun üretimine geçilir. Tasarım ve planlama olmaksızın üretimde başarı sağlamak oldukça zordur. Deneme yanılmalara, dolayısıyla zaman ve kaynak israfına neden olur. Burada, üretim için mühendisliğin gereği ortaya çıkar.

“Teknik” Mühendisler

İş dünyasında mühendisliğe hayati önem verenler için bu yaklaşım, bazen üretim amaçlı olmaktan çıkar ve hayatın pek çok alanına sirayet eder. Hatta özel hayatın bazı hücreleri de bu anlayışa göre tasarlanmaya başlar ve mühendislik bir “yaşam felsefesi” haline dönüşür. Ancak doğası gereği, daha çok teknik alanda kalır.

Bizibit firmasının danışmanlarından Robert de Loght; şirketlerin ya ortakların içki, kumar, evlilik dışı ilişki gibi iş dışı harcamalarından ya da “mühendisler tarafından yönetilmelerinden” dolayı battıklarını iddia eder, mühendislerin sosyal parametrelere önem vermemelerini ve tamamen teknik parametrelerle yönetmelerini de gerekçe olarak gösterir.

Bu tespite hak vermemek mümkün değil. Çok sayıda örneğe siz de şahit olmuşsunuzdur.

“Doğrucu” Mühendisler

Mühendislik yaklaşımının karakterinden dolayı ucunda risk de bulunsa, mühendisler çoğu kez “Doğrucu Davut” rolünü oynamaktan geri duramazlar. Çünkü “analiz ve hesaplar”, tartışılamayacak sonuçlar verir.

Bir papaz, bir sarhoş ve bir mühendis giyotinle ölüm cezasına çarptırılmışlardır. Sıra öncelikle papazdadır. İnfaz memuru sorar:

“İnfaz edilirken yukarı mı, aşağı mı bakmayı tercih edersin?” Papaz cevap verir:

“Yukarı bakmak isterim. En azından ölürken yüzüm tanrıya dönük olur.”

excuti10.jpg
Resim: servimg.com
excuti10.jpg
Resim: servimg.com

Papazın isteği yerine getirilir, giyotin bıçağı havaya kaldırılır ve bırakılır. Bıçağın hızı gittikçe azalır ve tam papazın boynuna santimetreler kala duruverir. Bu tanrıdan bir işaret olarak görülür ve papaz serbest bırakılır.

Sıra sarhoşa gelmiştir. Bir umutla sarhoş da yukarı bakmak istediğini söyler. Aynı şekilde giyotin bıçağı tam sarhoşun boynuna yaklaşmışken yavaşlayarak durur. Bu da tanrının bir işareti olarak kabul edilir ve sarhoş da serbest bırakılır.

Son olarak sıra mühendistedir. Mühendis de yüzü yukarı dönük infaz edilmek istediğini belirtir. Tam bıçak havaya kalkmışken mühendis bağırır:

“Durun bir dakika, bıçaktaki sorunun nerede olduğunu anladım!”

Ne yapalım yani mühendis olduysak?

İster bir eğitimden sonra tarz haline gelmiş olsun, isterse de doğuştan bir karakteristik olarak kazanılmış olsun, bir şekilde “mühendis haline gelmiş olmak” utanç duyulacak veya pişman olunacak bir şey değil, aksine birçok insanda olmayan bir yetenektir. Ancak her konuda olduğu gibi bunun da zayıf yönlerinin güçlendirilmesi ve donanımın başka bazı yeteneklerle arttırılması gerekir. Hele iş hayatında yükselme arzu ediliyorsa, yönetim ve liderlik kadroları hedefleniyorsa bunu yapmak bir zorunluluktur.


Lütfen sitenin kullanım politikasına uyun ve kaynak göstermeksizin alıntı yapmayın.
 Paylaşın!
 

Yorumlar

İsmail
Konuk
Comment
Orkestra Şefleri
Yorum 6 (19 Eylül 2014 17:48)
Bizim orkestra şefleri, bütün enstrümanları kendileri çalmaya çalışıyorlar.
Çağrı Tanrıöver
Konuk
Comment
Müzisyenler ve Orkestra Şefi
Yorum 5 (24 Nisan 2014 10:36)
Yazınızı okudum ve beğendim. Elinize sağlık. Benim izlenim ve tecrübelerimden konuya şu özet cümleyle katılmak isterim:

“Her başarılı yöneticide mühendislik becerileri (ve daha fazlası) vardır. Fakat her başarılı mühendiste iyi yöneticilik vasıfları yoktur.”

Çok iyi “Doğrucu Davut” nitelikli mühendislerle çalıştım. Bu profildeki kişiler teknik projelerin olmazsa olmazıdır. Fakat projenin başarılı olabilmesi için uygun müdürler tarafından uygun şekilde yönlendirilmeleri ve becerilerinden maksimum fayda sağlanacak şekilde projeye kanalize edilmeleri gerekiyor.

Bir projenin başarısı, teknik bilgi ve becerinin yanında ticari farkındalık, kişi ve ekip idaresi, zaman yönetimi, diplomasi, vizyon ve değer zinciri analizi gibi ek unsurlara da bağlıdır. Bu kadar unsurun etkili olduğu bir projede bir mühendisin (ne kadar iyi olsa da) bilgi, beceri ve tecrübesinin yetersiz kalabilmesi normaldir.

Yukarıda anlattıklarımı bir orkestra örneğiyle özetlemek isterim. İyi yöneticilik orkestra şefliğine benzer. Orkestra elindeki enstrümanı çok iyi çalabilen insanların bir araya gelmesiyle oluşur. Orkestra şefi müzisyenlerin becerilerini ve çalınacak parçanın bütünsel özelliklerini de bilerek yönetir. Eğer grup içindeki uyumu sağlayabilirse müzik ziyafeti çok başarılı olur. Orkestra şefi hiçbir enstrüman çalmasa da iyi yönetebilir fakat bir veya birden fazla enstrüman çalma becerisine sahipse, müzisyenleri çok daha iyi anlayabileceği ve onlarla daha iyi iletişim kurabileceğinden yönetimi daha başarılı olacaktır. Gruptaki iyi müzisyenlerden birisini seçip orkestrayı yönetmesini isterseniz bu iyi bir sonuç vermeyecektir.
Nevcihan
Konuk
Comment
Mühendislik Üzerine İnsaflı Eleştiriler
Yorum 4 (22 Nisan 2014 20:28)
Hasan Bey merhaba,

Çok güzel bir yazı olmuş, elinize sağlık.

Hangi sektör olursa olsun, başarı için sosyal yönün geliştirilmesi çok önemli. Bu açıdan bence işletme, endüstri mühendisliği gibi sosyal alana yakın mühendisliklerin avantajı daha fazla. Endüstri mühendisliği için konuşacak olursam, üniversite boyunca sayısal yönümüzü geliştirmenin yanında sosyal olarak aktif rol aldığımız birçok çalışma, proje yaptık. Bu da olayları farklı bakış açıları ile değerlendirme yeteneklerimizi az çok geliştirdi. Bunu iş hayatımızda uygulamaya geçirip, sosyal mühendisler olabilirsek başarının da geleceğine inanıyorum.

İyi günler dilerim.
Oğuz Akyüz
Konuk
Comment
Sosyal Mühendislik
Yorum 3 (21 Nisan 2014 22:11)
Hasan Hocam merhaba,

Yazınızı zevkle okudum. Mühendislik üzerine güzel bir eleştiri yazısı olmuş. Aynı zamanda da mühendislik ilminin ya da bu mesleği icra eden kişilerin, sosyal yönlerinin ve sosyal parametreleri dikkate alma alışkanlıklarının zayıf olduğu vurgusu yapılmış.

Buradan hareketle, mühendislik alanında sosyal verileri de dikkate alan “Endüstri Mühendisliği” biliminin etkisi, özellikle üretim ve yönetim sistemlerinde yadsınamaz bir gerçektir.

Umarım, konu ile ilgili bir sonraki yazınızda endüstri mühendisliğinin bu yönüne de vurgu yaparsınız.

Saygı ve selamlar
Emre Gencan
Konuk
Comment
Hatalar Zinciri
Yorum 2 (21 Nisan 2014 21:45)
Hasan Bey,

Yazınız güzel olmuş, ellerinize yüreğinize sağlık.

Fakat bunun sebebi eğitim öğretimdeki yanlışlıklar ve mühendislerin işi olmayan çok farklı işlerde kullanılması olsa gerek. “Mühendis m?, mühendis ise her işi yapar” mantığından kurtulmayız toplum olarak.
Sabit Tunçel
Konuk
Comment
Mühendislik böyle bir şey!
Yorum 1 (21 Nisan 2014 19:42)
Hasan Bey,

Yazınızdaki tespitler son derece doğru. Çok keyifli bir makale olmuş. Okurken bir anda kendimi gördüm. Evet, biz mühendisler biraz işletmecilik yönümüzü geliştirmek zorundayız. Aksi halde her konuya analitik yaklaştığımızda bahsettiğiniz sıkıntılar çıkıyor.

Giyotin çalıştı, ama sonuç …

Yorumunuzla katkıda bulunun

  • Bilgi girilmesi zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.
  • E-Posta adresiniz yayınlanmayacak ve aramızda kalacaktır.
  • Yorumunuz içinde, lütfen bağlantı (link) kullanmayınız.