Paylaşmak kolay!
Şirketi kim yönetmeli?
Hasan Baltalar
11 Temmuz 2014 Cuma
8273 Görüntülenme
Yorumsuz

Kurumsal gelişimini yönlendirdiğimiz şirketlerde ortaklar, onların yakın çevresi ve anahtar personel dâhil olmak üzere insan kaynağının karakter analizlerine başvururuz. Karakter ve tipleri onların, şirketin neresinde daha başarılı olabileceğine ve uyumlu bir organizasyonun nasıl oluşacağına dair bize fikirler verir. Karakter analizi ve yöntemleri konusundaki ayrıntıları farklı bir yazımda açmak istiyorum. Bu yazıda bahsedeceklerim, girişimci/kurucu ortakların karakteristik iş yapış biçimleri ve şirketi baskın olarak yönetme isteği üzerine olacak.

Kurucunun Kimyası

Önce kendisini girişimcilik tutkusuna kaptıran kahramanları tanımaya çalışalım.

Bunun için düşüncelerine başvuracağımız Amerikalı iş geliştirme uzmanı Michael Gerber, iş kuran herkesin içinde fiilen üç insanı taşıdığından bahsederek onları “girişimci”, “yönetici” ve “teknisyen” şeklinde isimlendirir:1

Girişimci kişiliğe sahip bir kişi, önemsiz durumları bile önemli fırsatlara çevirir. Vizyon sahibi, hayalci kişiliklerdir. Geçmişte değil gelecekte yaşar, ender olarak da günümüze gelir. En mutlu olduğu zaman, “ya olursa” ve “olduğu zaman” hayallerini kurabildiği anlardır.

Yönetici kişilik pragmatiktir. O olmadan ne planlama olur, ne düzen, ne de öngörü. O, geçmişte yaşamaktadır. Yönetici bir ev yapar ve sonuna kadar orada yaşar. Girişimci ise anında bir sonrakini planlamaya başlar. Yönetici, girişimcinin arkasından ortalığı toparlayan kişidir. Bütün büyük eserleri meydana getiren, girişimcinin vizyonu ile yöneticinin pragmatizmi arasındaki gerilimdir.

Teknisyen yapar. Düsturu, “Bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan, kendin yap” ilkesidir. Tamiri ve işleri parçalara ayırıp tekrar birleştirmeyi sever. Ona göre işlerin hayal edilmeleri değil, yapılmaları gerekir. İki işin aynı anda yapılamayacağını bilir. Durmadan çalışır ve iş akışını kontrol ettiği sürece mutludur. Fikirlerle değil, işin “nasıl yapılacağı” ile ilgilenir. Onun gözünde değer taşıması için, bütün fikirlerin metodolojiye indirgenmesi gerekir. Girişimci gelecekte, yönetici geçmişte yaşarken; teknisyen günümüzde yaşar.

Özetle; girişimci hayal eder, yönetici onu süsler, teknisyen ise gerçekleştirir.

multitasking31.jpgResim: projectsucces.nl
multitasking31.jpgResim: projectsucces.nl

Gerber’e göre işler, daha çok teknik insanlar tarafından kurulmaktadır. Yani kurucusu olmadığı bir işin teknik tarafında kendisini yetiştirdiğini düşünen kişilerin, girişimcilik tutkusuna kapılarak “Bunu ben de kurup, kendi işimin sahibi olabilirim” idealini gerçeğe dönüştürmek istemesi ile işletmeler/şirketler ortaya çıkar.

Yeterli olan kimdir?

Pekiyi, farklı özelliklere sahip bu üç iş insanından hangisini yeterli kabul edebiliriz? Hangisi, başarılı bir şirket için diğerini gereksiz kılar? Hangisini işin başına getirdiğimizde başarılı sonuç alırız?

Uzmanımız, yukarıda yer verdiğimiz kişiliklerden hepsinin ayrı ayrı patron olmak istemesinin ve dolayısıyla hiçbirinin bir patron altında çalışmak istememesinin büyük bir sorun oluşturduğundan bahseder.

Gerber’den öğrenmeye devam edelim:

Bir girişimcinin işi, onu düzene oturtacak bir yönetici ve fiilen yürütecek bir teknisyen olmadan erken bir zamanda bozulmaya hatta ölmeye mahkûmdur.

Girişimci ve teknisyenin rollerini yerine getirmedikleri, yönetici güdümündeki bir işletme de işlerin gri kutularda toplandığı, buna gerek olmadığının ise çok geç fark edildiği bir noktaya sürüklenir. Böyle bir iş de yavaş yavaş batacaktır.

Onu yönlendirecek ve bir girişimci ve denetleyecek bir yöneticinin bulunmadığı teknisyen güdümündeki bir işletmede, kendisi ertesi sabah işe giderken çok zor kalkabileceği ve bu durumun her gün biraz daha ağırlaştığı bir tempoda bitkin düşünceye kadar çalışır. O çalışırken birinin dükkânı elinden aldığını fark ettiğinde ise artık zamanı kalmamıştır.

Bu fikirler açıkça ortaya koyuyor ki, şirkette bu üç iş insanına da ihtiyaç vardır. Tek başına birinin işi sürüklemesi mümkün görünmemektedir.

İyi bir bileşim gerekli!

Bir iş ortağının, içinde yer alan bu üç tipten baskın olanın rolünü üstlenmesi ve bulmacayı, diğer tipleri baskın olarak taşıyan ortakları ile büyütmesi gerekmektedir. Patron şirketlerinde de bulmacanın aynı espriye dikkat edilerek, profesyonel çalışanlarla tamamlanması gerekir. Böyle şekillenen bir organizasyon, şirketin başarısında büyük fayda sağlayacaktır.

Dipnot: Gerber, Michael. “Girişimcilik Tutkusu” (2008 Baskısı) Sistem Yayıncılık

Lütfen sitenin kullanım politikasına uyun ve kaynak göstermeksizin alıntı yapmayın.
 Paylaşmak kolay!
 

Yorumunuzla katkıda bulunun

  • Bilgi girilmesi zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.
  • E-Posta adresiniz yayınlanmayacak ve aramızda kalacaktır.
  • Yorumunuz içinde, lütfen bağlantı (link) kullanmayınız.