2015 yılının Nisan ayında, insan kaynakları (İK) alanında blog yazanların yeni yazılarını duyurmaya yarayan bir sistem kurmuştum. Sistem yüzlerce blogu günde birkaç kez tarıyor, son yazıları bir RSS besleme kaynağında topluyor, Twitter’daki hesabına da tivit olarak ekliyor.
İnternette yazılan blog yazılarını konu bazlı olarak takip ettiğim bir sistemim daha var. Genel kullanıma açık olmayan bu sistem, bana yeni açılan İK bloglarını haber veriyor. Hem yeni blogları eklemek, hem de sistemin yavaşlamasını engellemek adına faal durumda olmayan blogları sistemden çıkarmak için “HR BlogMix” adını verdiğim bu robotun veri tabanını zaman zaman güncellemem gerekiyor.
Aybaşında son güncellemeyi yaparken, onlarca blogun faaliyetten uzak kaldığını üzülerek gördüm. Yeni açılan bloglar da var ama diğerlerine göre az sayıdalar. Faaliyetini durduran blogları pasif listeye aldım. Böylece sistem onları boşu boşuna denetlemekle zaman kaybetmeyecek.
En etkili 25 blog yazarı ne durumda?
İlgilenenler hatırlayacaklardır. HR BlogMix’i kurduğum sırada “Kariyer 2.0” kitabının yazarı Cengiz Çatalkaya’nın, bir çalışan araştırma şirketi olan Officevibe’ın “Top 25 HR Influencers of 2015” isimli listesinin Türkiye için de yapılması fikrine İK duayeni Ahmet Eryılmaz’ın proje teklif etmesi üzerine bir çalışma başlatılmış, benim blogumun da dâhil edildiği 25 İK bloğu, “En Etkili 25 İK Blogu” olarak seçilmişti.
Çalışmayı yapan sekiz kişilik ekip, etik gereği kendi bloglarını seçmelere almadılar ama bu yazımın penceresinden bakınca en az diğerleri kadar etkili olan o blogları da dikkate aldım ve 33 sayısına ulaştım. Elbette İK blog yazarlığını bu 33 kişi temsil etmiyor ama en etkili olanların şu anki durumu diğerleri için bize ışık tutabilir.
Alfabetik sırayla Ahmet Eryılmaz, Alper Yılmaz, Banu Çakar, Canel Gürgen, Ceren Bandırma, Coco Maya De Medina, Çiğdem Özdemir, Emre İnanç Kayatürk, İpek Aral, Nedim İleri, Patrona Mektuplar ve Selin Yetimoğlu halen yazmaya devam ediyor. Ben de bacayı tüttürmeye çalışıyorum.
İdil Türkmenoğlu, Mehmet Kızıltaş ve Simge Sezer’e ait bir blog bulamadım. Burçin Şoray, Elif Kağnıcı, Esra Avcı, Hayati Arpacı, Serhat Kahyaoğlu ve Zuhal Aslan bloglarını kapatmışlar. Eski yazılarına bile ulaşılamıyor. Ali Cevat Ünsal, Artemiz Güler, Aydan Çağ, Ayşe Kirman, Cengiz Çatalkaya, Dilay Çetintaş, Mehmet Eronat, Mehmet Pozam, Müge Arslan, Nigar Atay ve Türker Okay da en azından son bir yılda hiç yazmamışlar.
Sonuç olarak en etkili yazarlardan 13 kişi devam ederken, 20 kişinin yazmayı bıraktığı anlaşılıyor.
İK blogsuz mu kaldık?
Yazmaya yeni başlayan kalemler var ama bunların çoğu öğrenci, yeni mezun, yeni çalışan durumdalar veya doğrudan İK alanında değiller. Yeni kalemlerin yazıları önemli ama doğası gereği daha çok kavram aydınlatma ve ansiklopedik bilgi verme amacına yönelmiş durumdalar. Bir de son yılların konjonktüründen olsa gerek yazılarında daha çok özlük ve hukuki düzenlemelere ağırlık veriyorlar. Artık yazmayan yazarların, piyasanın içinde olmaları ve yazılarına işin pratiğini yansıtmaları gibi bir avantajları mevcuttu. Onların, bu avantajla İK’nın sosyal tarafına ışık tutmalarından mahrum kaldık.
Neden yazmıyorlar?
Beni etkileyen bazı son dönem koşullarının, onlar için de etkili olduğunu sanıyorum. Salgın gündemi, kafamızda dolaşan fikirlerin odağını kaydırdı. Son ekonomik gelişmeler, İK’nın mevzuata dönük tarafına yoğunlaşmayı arttırdı. Yazmayan birçok arkadaş işlerinin yoğunluğuna kapılmış da olabilir. Yazımı okuyan İK profesyonellerinin aşağıya ekleyecekleri yorumları ile diğer nedenleri de eklemelerinden onur duyarım.
Yorumlar
Konuk
Yorum 2 (28 Eylül 2021 05:23)
Konuk
Yorum 1 (26 Eylül 2021 22:03)
Yorumunuzla katkıda bulunun