Kavramlar, anlaşılmamız için vazgeçilmez öneme sahiptir. Kavramların çarpıtıldığı veya (kazara da olsa) yanlış kullanıldığı yerlerde meramın anlaşılması zorlaştığından, iletişim sorunları baş gösterir.
Resim: kirpech.ru
Resim: kirpech.ru
Çalışma alanımın temel kavramlarından biri de, “kurumsallaşma”. Bu kavramı ister istemez zilyon kez kullandım. Danışmanlık kariyerime zemin teşkil eden ve çalışmalarımla kendi kendime geliştirmiş olduğum Kurumsallaşma Mühendisliği metodolojisinin adı da bu kavramı taşıyor.
Yıllar evvel kurumsallaşma sürecini yönettiğim bir firmanın dil konusunda çok hassas olan ortağı, “Ne yani kurumlaşınca kuruma mı benzeyeceğiz? Kapkara mı olacağız? Baca mı bizim yerimiz? Böyle olmaz, müesseseleşme demeniz lâzım!” diye itirazda bulunmuştu.
O zaman ne diyeceğimi bilemeyip, öylece kaldığımı itiraf etmeliyim.
Kurum “–sal”
Kavramın etimolojik incelemesi sonucunda bulduklarım oldukça karmaşık. “–sel –sal” ekleri konusunda çok şey söylenmiş ve yazılmış. Bu yapım ekinin kullanımı oldukça tartışmalı. Kimisi savunuyor ama Yavuz Bülent Bâkiler1 gibi “Türkçeyi –sal’a bindirip –sel’e vermeyin” diyerek tepki gösterenler de var.
“Dilbilimsel” ayrıntılara girerek yazma amacımdan uzaklaşmayayım. Özetle “–sel –sal” ekleri, “fiziksel (fiziğe ait, fizikle ilgili), ruhsal (ruha ait, ruhla ilgili)” örneklerinde olduğu gibi aidiyet veya ilişki belirtiyor. Kurumsal kelimesinde “kuruma ait” anlamı olmakla birlikte, “benzemek/benzeşmek” (kuruma benzemek, kurum haline gelmek) anlamı da yüklenmiş gibi görünüyor.
Kullanım nasıl olmalı?
Dili doğru kullanma konusundaki hassasiyetim sosyal medyada dikkat çekmiştir. Bu hassasiyeti herhangi bir dilin diğerlerine üstünlüğünden dolayı değil, ana dil ile iletişimin anlaşılır olması zorunluluğundan dolayı gösteriyorum.
Doğru kullanım aynen sizin kullandığınız şekilde. Türkçe konusunda nadir bulunan insanlardansınız. Takdire şayan.
Dikkat Türkçe (@DikkatTurkce)
11 Ağustos 2017
Kullanımı temel bir hata içermedikçe hangi kavramı kullanacağımı seçerken meramımı karşılama oranına, yanlış anlaşılmaya fırsat vermemesine ve kullanım yaygınlığına göre karar veriyorum.
Elbette kurumsallaşma, kurumlaşma ve müesseseleşme kavramları için de böyle.
En yaygın kullanılan arama motoru Google’da arama yapılırsa, “kurumsallaşma” kavramına 400.000, “kurumlaşma” kavramına 60.300 ve “müesseseleşme” kavramına 3.140 kez rastlanıyor.2 Konuşma dilinde daha farklı sonuçlara rastlanabilir ama ölçümleme, internet aracılığıyla yazılı kaynaklarda yapılabiliyor.
Müesseseleşme kavramına, daha çok eski dil kullanımı ile yazılan yazılarda rastlanıyor. Kurumlaşma da çok kullanılmış.
Ancak açıkça görülüyor ki, kullanımı en çok benimsenmiş kavram “kurumsallaşma”. Öyleyse daha yaygın kitlelerce anlaşılmak için bu kavramın kullanımı daha uygun görünüyor. Elbette, ifade özgürlüğü düşünüldüğünde herkesin bu üç kavramdan istediğini kullanma hakkı var ve kimse bundan dolayı eleştirilmemeli. Ben eleştirildim ama olmamalı.
Üzüm yemek ya da bağcı dövmek
Hiç sevmediğim bir polemik: “Kurumsallaşma mı kurumlaşma mı?”. Sanki çok istiyorsunuz da, kavrama takıldınız.
Hasan Baltalar (@HasanBaltalar)
3 Haziran 2014
Konuya dilbilgisi yanında kullanım niyeti açısından da bakmadan bu yazıyı bitirmeyeceğim.
Bu kavram karmaşası eğer kurumsallaşmanın gereklerinden kaçınmak için bilerek gündeme getiriliyorsa, bu açıkça art niyetliliktir. Bir şirket ve onu temsîlen yetkilileri, kurumsallaşma konusunda istekli ve samimi ise bu polemiğe girmezler. İlgililer konuşur ve yazışırken farklı kavramları da kullansa, işler yürür ve kavram konusuna odaklanılarak zaman kaybedilmez.
- Azerbaycan göçmeni bir ailenin çocuğu olan Sivas doğumlu şair ve yazar.
- Aramalarda motorun benzeşen kelimeleri getirmesini önlemek amacıyla tırnak işaretlerini kullandım.
Yorumlar
Üye
Yorum 2 (16 Ocak 2020 09:16)
Konuk
Yorum 1 (16 Ocak 2020 04:16)
Yorumunuzla katkıda bulunun