Paylaşın!
Bir Fatura Analizi
Hasan Baltalar
16 Şubat 2014 Pazar
7381 Görüntülenme
1 Yorum

Analitik yapıda biri olduğumdan, verileri ve bu verilerin kullanıldığı analizleri severim. Hatta daha da ileri gideyim: Herhangi bir analizde kullanılmayan sayılar, bana oraya buraya savrulmuş ve boşa gitmiş rakamlar olarak görünür. Rakam yığınları analize tabi tutulursa, anlamlı şeyler söyleyen bilgi yığınları haline gelir. Kurumsal gelişimine yön verdiğimiz şirketlerde yaptığımız analizlerde de onların verilerine ihtiyaç duyarız ki strateji belirleyebilelim.

Şimdi bunları neden yazdığıma gelelim.

Elektrik Faturalarının Analizi

Bir satın alma işleminden sonra kuruluşların, ödemenizin karşılığında fatura verdiğini bilirsiniz. Pekiyi, size verilen bu faturaları ne yaparsınız? Genelde ürün faturaları, iade sürecinde kullanılmak üzere bir süre saklanır. Hizmet faturaları ise çoğunlukla doğrudan çöpe gider. Ancak, ben onları da saklarım. Çünkü veri içerirler.

elektrik-fatura.jpg
Resim: mynet.com
elektrik-fatura.jpg
Resim: mynet.com

Geçenlerde aklıma, elektrik faturaları ile alınan paranın “ne kadarının tüketimle ilgili olmadığı” gibi bir soru geldi. Bu konuda, medyada zaman zaman yayınlar yer alıyor. Sivil toplum kuruluşları, tüketicilerin bilinçlenmesi ve korunması adına uyarılarda bulunuyor. Ancak ben bugüne kadar bunun geçmişten gelen seyrine dair bir göstergeye rastlamadım. Bunu görebilmek için, eldeki elektrik faturalarına müracaat ederek bir analiz yapmak ve algıyı kolaylaştıran bir grafik çizmek yeterliydi.

Böylece aşağıdaki grafik ortaya çıktı. Ancak, verilerin sıhhatine ve analizin amacına dönük birkaç noktayı vurgulamak gerekiyor:

  • Bu analizin amacı herhangi bir kuruluşu suçlamak, karalamak veya hedef göstermek değil, veri analizinin önemine ve rakamların anlaşılmasına ne kadar katkıda bulunduğuna dikkat çekmektir.
  • Faturalar mesken olarak kullanılan tek bir aboneliğe aittir ve 8,5 yılı kapsamaktadır.
  • Ödemeler zamanında yapıldığı için hiçbir faturada gecikme zammı, açma–kapama ücreti gibi bedeller yer almamıştır. Başka bir deyişle, ilâve yükün içinde sorumluluğu aboneye ait olan herhangi bir miktar yoktur.
  • Grafikteki tüketim dışı yük eğrisi, tamamı faturalarda yer alan rakamların aşağıdaki formüle yerleştirilmesi ile elde edilmiştir.

Tüketim Dışı Yük = (Fatura Tutarı – Tüketim Tutarı) / Tüketim Tutarı

  • Tüketim dışı yükün doğru yorumlanabilmesi için, arasında bağlantı olduğu tespit edilen “Elektrik Net Birim Fiyatı” da yardımcı bir eğri olarak grafiğe eklenmiştir.

Elektrikte Tüketime Giydirilen Dolaylı Yük

b130i001.png
Elektrikte Tüketime Giydirilen Dolaylı Yük Grafiği
b130i001.png
Elektrikte Tüketime Giydirilen Dolaylı Yük Grafiği

Analizden Çıkan Fikirler

İzninizle, grafiği incelerken dikkatimi çeken birkaç noktayı belirteyim. Siz de farklı noktaları görür ve aşağıya yorum olarak yazarsanız, konunun anlaşılmasına katkıda bulunmuş olursunuz.

  • Tüketim dışı yükün, elektriğin net birim fiyatı ile ters ilişkili seyrettiği görülüyor. Fiyatta bir düşüşün olduğu dönemlerde, yükün de yukarı doğru fırladığı fark ediliyor. Aynı mantıkla, fiyat arttığında da yükün aşağıya doğru düştüğü ortaya çıkıyor. Bu da yükün miktarının, doğrudan elektrik fiyatıyla orantılı olmadığını gösteriyor. Elektrik fiyatı arttığında, sabit kalan yükün miktarı azalıyor ve tüketime olan oran da düşüyor. Fiyat düştüğünde de tersi gerçekleşiyor.
  • Grafikte, bu genel kuralın bozulduğu dönemlerin de olduğu görülüyor. Yük ve fiyat eğrilerinin ikisinde de yükselmenin olması, hem birim fiyatta hem de dolaylı yükün miktarında artış olduğu anlamına geliyor. Aralık 2007 ve Şubat 2008 arası buna örnek teşkil ediyor. Keza Ocak 2010 ve Ağustos 2010 arasında birim fiyat sabit olduğu halde, yükün oranında artışlar görülüyor.
  • Tüketim dışı yükün, elektriğin net birim fiyatı ile bahsettiğim bağlantısının birebir aynı oranda seyretmediği zamanlar da oluyor. Mesela Şubat 2007’de birim fiyatta yaklaşık %20 indirim yapılmışken, yükün artış oranı %128’e çıkıyor. Bu, fiyatta indirim uygulanırken aynı zamanda yüke de ilâveler yapıldığını gösteriyor.
  • Seyir açısından tüketim dışı yükün, Temmuz 2005’ten Şubat 2007’ye kadar, tüm zaman aralığının asgari seviyesi olan %24’te kaldığı ve stabil olduğu görülüyor. Şubat 2007’de yük, tam 2 katı olan %54’e çıkıyor ve stabiliteyi terk ederek, Nisan 2011’e kadar %45–%55 aralığında seyrediyor. Nisan 2011’den Mayıs 2013’e kadar olan dönem ise tam bir dalgalanma yaşanıyor. Yük, Mart 2012’de %86,91 ile tepe değerini görüyor. Bu, kullandığımız elektrik bedeline ilâveten, neredeyse onun kadar da dolaylı ödeme yaptığımız anlamına geliyor. Mayıs 2012’den sonra sert bir inişle yük %60 seviyesine geriliyor. Bu gerileme günümüze kadar sıçramalarla devam ediyor ve son 9 aydır da %45 seviyesinde seyrediyor.

Tüketim dışı yük neden önemli?

Dolaylı unsurların doğrudan olanlara oranı, verimlilik hesaplamalarında önemli bir veri olarak kabul edilir. İşletmelerde dolaylı çalışanların doğrudan çalışanlar üzerinde oluşturduğu yükün hesabını ve önemini tüm endüstri mühendisleri bilir. İş süreçlerinin verimliliğinin ölçümü de benzer şekilde yapılır. Orada da aktörler katma değer içeren ve içermeyen (benzer olarak doğrudan ve dolaylı) aktivitelerdir. Özetle, dolaylı unsurlar doğrudan olanları (çoğu durumda) olumsuz olarak etkiler.

Mühendislik açısından böyle açıklanabilecek olan konuya satış etiği açısından bakılırsa, kendisi fiyatlandırılan bir ürün veya hizmete dolaylı bir yükün ilâvesi ve bunun ne kadar olması gerektiği tartışmaya açık hale geliyor. Sivil toplum kuruluşları, işte bu açıdan olaya yaklaşıyor ve bu yükün haklılığı veya haksızlığı üzerinde duruyor.

Birçok durumda, (işin tabiatı gereği) dolaylı unsurları tamamen yok etmek mümkün değildir, ancak olabildiğince azalmasına çalışılır. Elektrik tüketimi konusunda da benzer durum söz konusudur. En azından vergiler nedeniyle, bu yükün sıfır olmasını beklemek mantıksız olacaktır. Ancak yük oranının, abone açısından bir o kadar daha elektrik tüketme imkânı olduğu; bir başka deyişle aynı fatura tutarı ile bir o kadar daha elektrik kullanılabileceği düşünülürse, yükün minimize olmasının önemi ortaya çıkmış oluyor.

Elektrik konusunda ne yapılabilir?

Başta da belirttiğim gibi, bizler bir analizden sonra muhakkak bir strateji geliştiririz. Zaten analizin amacı da bu stratejiye yön vermektir. Pekiyi, elektrik kullanımında tüketim dışı yükün azalması konusunda nasıl bir strateji geliştirilebilir?

Maalesef, elektrik üretimi ve dağıtımı konusunun uzmanı olmadığım için stratejik olarak söyleyebileceğim fazla bir şey yok. Belki işin içinde olan okurlarım aşağıya yorum yazarak, bu konuda yol gösterebilirler.

Biz bu analiz ile strateji geliştirmek yerine, farkındalığa katkıda bulunmuş olalım ve grafiğin seyrini izlemek için gelecek olan sonraki faturayı beklemeye başlayalım.

Ek Bilgi: Su faturalarındaki durum nedir? (11 Nisan 2014)

Ek Bilgi:
Su faturalarındaki durum nedir?
(11 Nisan 2014)

Yukarıdaki bilgileri sosyal medyada okuyan bir takipçim, “Sudaki durum da farklı değil” şeklinde bir yorum yazmıştı. Bunun üzerine aynı döneme ait su faturalarını da aynı analize tabi tutmaya karar verdim. Böylece aşağıdaki grafik ortaya çıktı.

Suda Tüketime Giydirilen Dolaylı Yük

b130i002.png
Suda Tüketime Giydirilen Dolaylı Yük Grafiği
b130i002.png
Suda Tüketime Giydirilen Dolaylı Yük Grafiği

Grafik incelendiğinde, su tüketimine giydirilen dolaylı yükün zikzaklı ama belirli bir oran diliminde seyrettiği görülüyor.

Dolaylı Yükün İstatistik Tablosu
ElektrikSu
N10186
Min23,8284,89
Max93,29150,00
Sum5139,938792,68
Mean50,89102,24
Std. error1,671,25
Variance282,56135,30
Stand. dev16,8111,63
Median52,78100,00
25 prcntil46,1893,61
75 prcntil56,05108,69
Skewness0,161,34
Kurtosis0,283,05
Geom. mean47,81101,63
Coeff. var33,0311,38

Yukarıdaki tabloda, elektrik ve su tüketimindeki dolaylı yükün istatistik analiz verileri var.

  • Tablo incelendiğinde bir detay dikkati çekiyor. Su tüketimindeki dolaylı yükün medyan (yani ortanca) değeri, tam %100’e denk geliyor. Yani su faturalarında abonelerden, tüketilen su ile hemen hemen aynı tutarda dolaylı para alınıyor. Elektrikte ise bu değer yaklaşık %53.
  • Suda dolaylı yük %85–%150 arasında seyrederken, elektrikte bu aralık %24–%93 şeklinde gerçekleşiyor.
  • Sudaki dolaylı yükün bir kısmı, çevre ve temizlik vergisinin su faturalarına eklenmesi ile ortaya çıkıyor. Ancak işyerleri için aynı durum söz konusu değil. İşyeri sahipleri çevre temizlik vergilerini, belediyeye giderek ödüyor.
  • Tabloda yer alan örneklem sayıları arasındaki fark, bazı dönem su faturalarının gönderilmemiş olmasından (yani okuma periyodunun uzun tutulmasından) kaynaklanıyor.

Sonuç olarak analize bakıldığında, abonelerin su tüketiminde elektriğe göre daha fazla dolaylı ödeme yaptığı ortaya çıkıyor.


Lütfen sitenin kullanım politikasına uyun ve kaynak göstermeksizin alıntı yapmayın.
 Paylaşın!
 

Yorumunuzla katkıda bulunun

  • Bilgi girilmesi zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.
  • E-Posta adresiniz yayınlanmayacak ve aramızda kalacaktır.
  • Yorumunuz içinde, lütfen bağlantı (link) kullanmayınız.