Bu yazımda size buzdolabımızın arızası ve sonrasında yaşananlar ile bu süreçten çıkarılabilecek derslerden bahsetmek istedim. 13 yıldır kullandığım bir buzdolabım var. Beyaz eşyalarımı alırken hep en iyi markalardan seçmeye çalıştım. Bazen en iyi markalarda da sorun yaşanabiliyor ama genellikle yüzü güldürüyorlar. Çamaşır makinem de 25 yaşından büyük. Biraz amortisörleri eskidi ama canavar gibi çalışıyor.

Buzdolabımızda on yıl boyunca hiçbir arıza oluşmadı. Sonra derin dondurucu kısmında bir karlanma hadisesi meydana geldi. İçinde iki adet küçük parça değişti ve sıkıntı gitti.

Arıza!

Her şey yolunda iken altı ay önce evimi taşıdım. Taşınırken de darbe vb bir sıkıntı oluşmadı. Buzdolabımız yeni evimizin mutfağında çalışmaya başladı ancak kısa bir süre sonra derin dondurucuda buz oluşmaya başladığını fark ettik. Bu bölmede normal şartlarda buz olmaz. Çok olsa karlanma olur, birikince de kalınlaşıp buza dönüşür ama onun görünümü farklıdır. Bu resmen akan su ile oluşan bir buz tabakasına benziyordu. Fotoğrafta elips ile işaretlediğim yerde ince bir tabaka buz oluşmaya başlıyor, sonra bu 1 cm kalınlığa ulaşıyor ve dondurucu kısmının alarm vermesine neden oluyordu.

Birkaç kez dolabın enerjisini keserek bu buzu eritip öyle çalıştırmayı denedik ancak her seferinde tekrar buzlanma oluştu.

Buzdolabının Derin Dondurucu Bölmesi

Buzdolabının Derin Dondurucu Bölmesi

Arıza Takibi (Kök Neden Analizi)

Sonunda bu arızanın neden kaynaklandığını incelemeye başladım. Sanki bir yerden derin dondurucuya su geliyor, o da donuyor ve buza dönüşüyordu. Ancak görünürde buna neden olacak bir delik veya çatlak da yoktu.

İşin içinden çıkamayınca markanın çağrı merkezini aradım. Eve servis geldi. Teknik eleman eve girerken galoş taktı. Üzerinde markanın adının bulunduğu bir tulum vardı. Bunlar iyiydi ama arkadaşımız dolabın kapısını açarak içine bakınca başka hiçbir şey yapmaksızın, “Bu dolap buz eritmiyor. Şu şu parçaların değişmesi gerekir” diyerek ana kart da dâhil olmak üzere beş parça ismi saydı. Elindeki tablet ile bir hesaplama yaptı ve 3300 TL tutacağını söyledi. Bu fiyatın kısa bir süre için olduğunu, parça fiyatlarının sürekli arttığını ve hemen karar vermemiz gerektiğini de ekledi.

Şaşırmıştım doğrusu. Yeni dolap fiyatları daha feci idi. Çağrı merkezini arayınca, kibar bir hanımefendi 500 liralık bir indirim sağladı ama rakam yine fazlaydı.

Basit Neden

Bazı olayların arkasında, beklenmeyecek kadar basit bir nedenin yattığına bir analist olarak çok rastlamışımdır. Bu tecrübeyle tekrar araştırmaya başladım. Teknik servisin dediği aklıma yatmamıştı. Dolap buz eritmese dondurucu bölmede görünüm farklı olurdu. Üstelik ara sıra eritmeye dair sesler de duyuyorduk. Dolap buz eritmiyorsa donan o su nereden geliyordu?

Aklıma bir düşünce geldi. Dolabı satın aldığımızda daha önceki evimizdeydik. Ayaklarını oradaki zemine göre dengelemiştik. Orada dolabın kapısını bıraktığımızda kendiliğinden hafifçe kapanırdı. Taşındığımızda dolap yeni yerine konulunca bu denge bozuldu ve kapılar kapanmak yerine üstümüze gelmeye başladı.

“Neden olmasın?” dedim ve dolabın ön ayaklarını yükseltmeye karar verdim. Tüm buzdolaplarının arka ayakları sabittir ve ön ayaklar da ayarlanması amacıyla vida dişli olarak üretilmiştir.

Dolabın çalışmasını durdurup buzu erittik, içini iyice kuruladık. Ayakları yükselttik ve kapının bırakıldığında tekrar kapanmasını sağladık. Su terazim yok ama ölçü kapının kendiliğinden kapanması idi.

Sonuç Harika!

Temizlenince bir haftada arıza veren dolabımız Allah’a şükür üç aydır sorunsuz çalışıyor. Öyle zannediyorum ki fotoğrafta okla gösterdiğim bölmede normal bir şekilde eriyen buzun suyu, dolabın o tarafa eğimli olmasından dolayı önden sızıp derin dondurucunun içine akıyor ve orada buz oluşturuyordu. O bölgede sensörler olduğundan, bu da dolabın çalışmasını etkiliyordu.

Kıssadan Hisse(ler)

Bu olaydan çıkardığım birkaç dersi sizinle paylaşmak istiyorum:

1. Bazen karmaşık olayların ardında basit nedenler aramak gerekiyor.
2. Beyaz eşyaların durduğu zemindeki dengesi çok önemli. Bu dengenin bozulması, buzdolabı ve çamaşır makinelerinde bazı arızalar oluşturabiliyor. Lütfen dikkate alın.
3. Teknik servislerin çalışma tarzı hiç iyi değil. Gelen ustalar arıza takibi yapmıyor. Önceki arızamızda güvendiğim tanıdık bir ustayı çağırmıştım. O bazı parçaları sökmüş ve arızalı olanları ölçü aletiyle tespit etmişti. Servis elemanı kapıyı açar açmaz gözle teşhis koydu ve o da yanlıştı. Markalara da hak vermiyor değilim, bu servislere güvenmek zorunda kaldılar. Ülkede herkes üniversite mezunu olmaya merak sarınca teknik ara eleman yetişmez oldu. Servisler de bulduğu ile yetiniyor olabilir. Bulabilirseniz, güveneceğiniz bir harcıâlem ustanız olsun.

4. Genellikle evlerde buzdolabı yanında bir de derin dondurucu bulunuyor. Biz buna şimdiye kadar ihtiyaç duymamıştık. Yetkili servisin istediği para ile biz de gidip minik bir derin dondurucu aldık ve bu tip arızalarda dondurucuda olanları taşımak için komşuları rahatsız etmekten kurtulduk. Anladım ki ikame, beyaz eşyada da önemliymiş.