Okuduğunuz bu blog yazısı, arama motorlarından internet siteme gelen ziyaretçi kayıtlarındaki “arama kavramlarının” (search keywords) incelenmesi ve yorumlanmasına dayanarak oluşturduğum yeni bir yazı tarzının ilk örneğidir.
Amacım, soru kipinde yapılan aramalar için (mizahi karakter de taşıyabilen) cevaplar oluşturmak; serbest okurlar İnternet’te yapılan aramalar hakkında bilgilenirken, meraklılarının da bu aramalarla ilgili (blog yazısı kadar uzun yazılamayan) fikirlerimi öğrenmiş olmalarıdır.
Konu hakkında daha fazla bilgiyi buraya tıklayarak alabilirsiniz.
Resim: synapticsystems.com
Gelenler ne aramışlar?
- “1960’larda kurumsallaşma”
- Benim doğduğum yıllar. Dolayısıyla pratiğe dayalı bilgim yok. Kişisel görüşüm, günümüze göre fazla fark etmiyor. X kuşağından bahsettiğimiz bir dönem olduğuna göre, daha fazla “bireysel sahiplenme” olduğu kesin.
- “Acil kurumsallık ne demek?”
- Ben de yeni duydum. Birinin başı iyice dertte olmalı. Geçmişte bir firma, belge kaybı yaşamış ve telâşla beni aramıştı. “Kurumsallaşalım ve bu başıboşluktan kurtulalım” diyerek.
- “adressiz kartvizit”
- Bana göre, şimdilik olmaz! Ancak teknolojinin geldiği yerden bakıldığında, kartvizit zaten müzelerdeki yerini almak üzere.
- “Ailede ekonomik krizler nasıl aşılır?”
- Ne kadar güncel bir sorun! En iyisi, hiç krize girilmeyecek. Gelir artmıyorsa, harcamalar frenlenecek. Hani eskiler ayak ve yorgan kavramlarını kullanarak harika bir cümle kurmuşlar ya, oradaki gibi işte.
- “analitik hiyerarşi süreci hasan baltalar”
- Analitik bir insan olarak, adımın bu metodoloji ile birlikte aranmasının bana ne kadar keyif verdiğini tahmin edebilirsiniz. Konu ile ilgili makale, blogumun en çok görüntülenen ve yorumlanan yazısı oldu. Yığınla e-posta aldım ve cevap vermeye çalıştım. Faydalı olabildimse, ne mutlu bana. (Makalemi okumak isteyenler buraya buyursun.)
- “Bir derneğin organizasyon şeması nasıl olmalıdır?”
- Dernek olsun, şirket veya başka bir kuruluş olsun; organizasyon şemalarına eylemlerin/süreçlerin incelenmesi ile başlanır. Tersi, adama göre iş ve bürokrasi getirir. “Deneyin isterseniz” demeyeyim, yüzlerce örneği var.
- “Cep kartviziti nedir?”
- Cep telefonu ile oluşturulan bir zıkkımmış Akıllı telefon kullanmadığımdan, bilmiyordum. Ben de bu arama sayesinde öğrendim. Arayana teşekkürler
- “Danışman personel aranıyor, nasıl büyük yazıyla yazabilirim?”
- Yazı tipi (yani font) büyütülecek elbette. Küçük yazı işe yaramamış belli. Bir de nereye yazıldığı önemli
- “DEHB Zihin Haritalama”
- DEHB için zihin haritalamanın faydalı olduğuna dair bilimsel bir veriye rastlamadım. Araştırmadığım için olabilir. Şahsen faydalı olacağına inanıyorum.
- “Dünyayı mı değiştirmeli yoksa insanı mı?”
- “Tavuk <> Yumurta” paradoksu! Ben, kolay olandan başlamanızı önereyim
- “Eğitim neden kurumsallaşmıştır?”
- Arama yapan kişi eğitimin kurumsallaştığına inanmış, nedenlerini anlamaya çalışıyor. Oysa benim bildiğim, eğitimin sürekli değişen/değiştirilen bir yapıda olduğu. Dünyadaki gelişmelerden dolayı, benim aldığım eğitimle şu anki eğitim arasında fark olması normal karşılanabilir. Arada 40 yıl var. Ama ömrümce duyduğum kadarıyla veliler, eğitim sisteminde birkaç yılda bir yapılan değişikliklerden çok rahatsızlar. Beni aşıyor. Eğitimci okurlarım, yorum yaparak katkıda bulunabilir mi?
- “Firma ortağı kartvizitte ne yazılır?”
- Kartvizitte sadece organizasyonel unvanların yazılması gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla önce “organizasyon” gerekir. (Kastım, şeması değil ama!)
- “Genel müdüre tebrik maili nasıl yazılır?”
- Doğrusu bu, müdüre bağlı. Karakterine göre, maalesef uzun ve övücü cümleler kullanmanız gerekebilir. Onu iyi tanımıyorsanız, riskli bir iş
- “Kur’an Zihin Haritası”
- Zihin haritaları, bir ana fikirle ilgili her şeyi tek grafik üzerinde görmeyi sağladığından öğrenmeyi kolaylaştırır. Kur’an–ı Kerim içeriğini öğrenmek isteyenler de pekâlâ faydalanabilir. (Bu arama sahibini, eğer yapıldıysa başka bir sitedeki zihin haritasına götürmüş olabilir.)
- “yöneticinin bilmesi gereken fıkralar”
- Sanırım biri, ideal yönetici olmayı kafasına koydu. Fıkra anlatarak, ekibini rahatlatacak. Neden olmasın? Blogumda birkaç fıkra var Buyurun!
Devamı var…
Yorumunuzla katkıda bulunun