Paylaşın!
TAİDER Etkinliği
Hasan Baltalar
23 Mayıs 2014 Cuma
7287 Görüntülenme
Yorumsuz

Dün, Aile İşletmeleri Derneği’nin (TAİDER) Ankara Sanayi Odası (ASO) ile birlikte düzenlediği paneline dinleyici olarak katıldım. Panelin teması “Birinci nesil olarak başarılı olduk. Peki ya ikinci nesil?” idi. Bu yazımda, panelde aldığım notlardan hareketle içerik hakkında bilgi aktarmak ve panelin sağladığı faydanın, katılamayanlara da ulaşmasına katkıda bulunmak istedim.

TAİDER

Aile İşletmeleri Derneği’nin kuruluşu hakkında basında yer alan bir habere, daha önce blogumun şu yazısında yer vermiştim. Dernek, Egeli aile şirketlerinin daha çok ikinci nesil bireyleri tarafından, aralarında bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunmaları amacıyla kurulmuş ve daha sonra genişleyerek ulusal kimlik kazanmış. “Family Business Network” kuruluşunun yönetimine de giren dernek, onu Türkiye’de temsil görevi de üstlenmiş.

Ankara Toplantısı ve Panelistler

TAİDER, aile şirketlerinde kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik konusunda farkındalık oluşturmak için zaman zaman etkinlikler düzenliyor.

BoPb4RjIAAAsAay.jpg
Resim: TÜGİAD Ankara (Twitter.com)
BoPb4RjIAAAsAay.jpg
Resim: TÜGİAD Ankara (Twitter.com)

Bu kapsamda yapılan şehir toplantılarının Ankara ayağında ise ASO ev sahipliğinde bir panel düşünülmüş. Güler Manisalı Darman moderatörlüğündeki panelin panelistleri Isabel Knauf, Selim Akın ve Vedat Yakupoğlu idi.

Panel, yapılandırılmış bir gündem yerine moderatörün “Aile şirketlerinde ikinci nesile geçiş nasıl olur? Sizler neler yaptınız?” sorusu ile başlayan serbest konuşmalarla gerçekleşti. Panelistler birden fazla sayıda söz alıp, görüşlerini ifade ettiler. Ben bu görüşleri aşağıda gruplayarak sıralamaya çalıştım. Ancak bazılarını, (orada bulunan kitleye açmalarına rağmen) şirketlerinin mahremiyet alanına girmesi ihtimalinden dolayı yazmadım.

Vedat Yakupoğlu

Yakupoğlu AŞ’nin yönetim kurulu başkanı ve ikinci nesli temsil ediyor. 1927’de babasının kurduğu işi doksanlı yıllarda devralmış, büyütmüş ve en büyük 500 firma arasına katmış. Üniversite okumamış ancak “okuyanları işe almaya çalıştığını ve onların şirketi büyüttüğünü” söylüyor.

Vedat Bey bana göre panelin yıldızıydı. Doğal davranışları ve kullandığı Anadolu lisanı, onu herkesin hayranlıkla dinlemesine neden oldu. Yaşayarak elde ettiği tecrübeler gerçeklerden geldiği için, salonda hemen kabul gördü. Fikirleri şöyle:

  • Şirketler küçük, orta, büyük ve en büyükler olarak kategorize edilebilir. Büyük ve en büyükler bir şekilde şekillenmek zorunda kaldığından, sorun orta ve küçük olanlarda.
  • Aile şirketinde en önemli konu “güven”. Güven olmadığında ne kadar plan, program, hisse devri yapsanız da bir anlamı olmaz. Bu kapsamda kurucular çocuklarına muhakkak güvenmeli ve yetki vermesini öğrenmeli.
  • Aile ve şirkette koordinasyonu sağlamak ve fedakârlık göstermek babalara düşüyor.
  • Her aile şirketinin yapısı ve şablonu farklıdır. Bir diğerininki ona uydurulamaz. (Bu konuda kendisi ile aynı görüşte olduğum, şu yazımdaki tespitlerimden görülebilir.)
  • Kurucu nesilden sonraki nesiller (gençler), aile şirketinde mi yoksa dışarıda mı çalışmak istediklerine karar vermeli.
  • Aileden olup iş hayatı dışında kalan kadınların, şirketin işlerine karışmaması gerekiyor.
  • Gençlerin, kurucu nesilden “pedagog” olmasını beklememeleri gerekir. Onların zaten şirketi yönetmek gibi büyük sorunları var ve eziliyorlar.
  • Takipçi nesil, şirket için gerekli kaliteli insan kaynağını seçmede muhakkak becerikli olmalı ve onlarla iyi ilişkiler kurmalı. Eğer şımarır ve çalışanlarla ekip olamazlarsa, şirket zora girer. Çalışanların şirketle gönül bağı olmazsa, rakipler onları satın alır.
  • Aileden olmayan (profesyonel) yöneticiler, aile üyeleri arasındaki gerilimi emerek çatışmaların giderilmesine yardımcı olurlar.
  • Şirketi (kendi deyimiyle) “abuk subuk” akrabalarla doldurmamak gerekir. “Bizler şirkette birbirimize kan bağı ile değil ter bağı ile bağlıyız.” (Bu deyimi ben de ilk defa duydum ve çok hoşuma gitti doğrusu.)

Isabel Knauf

Knauf AŞ’nin yönetim kurulu başkanı ve üçüncü nesli temsil ediyor. 1932’de kurulan aile şirketinde çalışıyor. Almanya’da doğmuş, Amerika’da eğitim görmüş ve 2003’ten bu yana Türkiye’de yaşıyor.

Bayan Knauf, aristokrat Alman kültürünü taşımakla beraber çok da alçakgönüllü. Panelde heyecanlıydı ve tecrübelerini ifade etmek, dinlemek için gelen gençlere yardımcı olabilmek için çok gayret gösterdi. Şirketleri ve iş kültürleri ile ilgili şunları ifade etti:

  • Devir planlarının şekillenmesi, Alman yasaları nedeniyle uzun zaman almış. (İkinci Dünya Savaşı’ndan önce kurulan bir şirketten bahsediyoruz.)
  • Kurucu nesilden her bir üye, ailedeki bir gençten sorumlu olmuş ve onun yetişmesi ile ilgilenmiş.
  • Her aile üyesi muhakkak şirkette çalışmış.
  • Yönetimde ağırlık profesyonellerde bulunuyor ve aile üyeleri süpervizörlük yapıyor.
  • Ailenin gençleri arasında, hukuki geçerliliği olmayan duygusal bir kural bütünü hazırlanıyor. (Duygusal sermayeye işaret olarak yorumladım.)
  • Ayrılan her çalışana muhakkak nedeni soruluyor.
  • Almanya’da çok sayıda şirketin aile anayasası var ama pratik değil ve uygulanamıyor.
  • Şirkette babanın kızı olunca, yanlışlar kendisine söylenmiyor. Bu nedenle ailedeki gençler, dışarıda muhakkak çalışmalı.
  • Çalışanlara sorumluluk verilmeli ve duygularla hareket edilmemeli.

Selim Akın

Akfen Holding Grup Şirketleri’nin yönetim kurulu üyesi ve ikinci nesli temsil ediyor. İngiltere’de işletme eğitimi almış ve üniversite yıllarında sosyal etkinliklerde bulunmuş. Daha sonra iş hayatının sivil toplum kuruluşlarında yer almış. Şirketinin bazı projelerinde görev üstlenmiş.

Selim Bey, panelin en az konuşan panelistiydi. Kendisine söz verildiğinde dahi, mütevazı duruşla az ve öz konuşmayı tercih etti. İfade ettiği fikirler (genç yaşı nedeniyle) tecrübe aktarımından ziyade, şirketlerinin yapısı ve ailevi ilişkileri hakkında idi. Onları da buraya yazmadım.

Teşekkür

Sonuç olarak, panel keyifliydi. Bu tür etkinlikler, tecrübelerin paylaşımında önemli rol oynuyor. Bu nedenle katılımcılar ve emeği geçen kuruluşlar, teşekkürü hak ediyor.


Lütfen sitenin kullanım politikasına uyun ve kaynak göstermeksizin alıntı yapmayın.
 Paylaşın!
 
 

Yorumunuzla katkıda bulunun

  • Bilgi girilmesi zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.
  • E-Posta adresiniz yayınlanmayacak ve aramızda kalacaktır.
  • Yorumunuz içinde, lütfen bağlantı (link) kullanmayınız.